Hemen hemen hergün günlük hayatımızında garipliklerle, sıkıntılarla bazı bazı'da mutluluklarla karlışalıp dururuz. Her ne kadar mutlu olduğumuz anlar kısa sürsede değerini bilmek gerek. Bakmayın bu yazdıklarıma bende halime şükretmem gerekirken çoğu zaman isyan eden saçma tiplerdenim. Televizyonlarda afrika'yı göstermeseler aslında hiç farkına varamayacağımız bazı durumlar var. İşin acı tarafı bu durumları görmek için afrikaya bakmamıza gerek yok kendi ülkemizde neler yaşanıyor farkında değiliz. Biz hani şükretmesini bilmeyen 'olağanüstü nesil' çoğu şeyin farkında değiliz, dünya hiç adil değil.
27 Kasım 2011 Pazar
25 Kasım 2011 Cuma
24 Kasım 2011 Perşembe
Son model askerlik anıları (Alıntıdır)
Askerlik anıları V. 2011
Sabah 07:30 da kalktım ( bu askerlik işi hiç güzel değil sabahın bu saatinde kalkılır mı)
babam geceden tembihlemişti traş ol diye (baktım sakallar tam kirli sakal kıvamında dokunmadım).
Annemi askere gidişimi görmek ister diye uyandırayım dedim hıı tamam oğlum güle güle kapıyı çekersin dedi gözlerim doldu.
Evden çıktım arabaya binecektim ki Apartman görevlisi Hikmet efendi ile karşılaştım sabah sabah hayırdır dedi Askere gidiyorum dedim.
Gözleri doldu‚ benim oğlumda hakkaride‚ 6 ayı kaldı‚ nereye düştün dedi.
Aksaraya gidiyorum dedim
Allah´a emanet ol dedi gözleri doldu‚ biran sarılmak istedim ama sonra vazgeçtim otoparktan çıkarken arabanın arkasından su döküyordu herhalde çamur kalmış tamponda‚ sağolasın Hikmet efendi.
Sabah trafiğinde askerlik şubesine gitmek epey zamanımı aldı yolda çok sıkıldım‚ bu saatte uyanık arkadaşım olmadığı için telefonlada konuşamadım her giden söylüyordu telefon yasak diye demek böyle oluyormuş.
Askerlik şubesine geldim kapıda elinde silah tutan askere müracaatı nereye yapacağımı sordum‚ cevap vermedi yanında ondan daha büyük olan üniformalı bir abi vardı bu sefer ona sordum‚ gel bakalım böyle dedi‚ sert birine denk geldim herhalde üzerimi aradılar sonra eliyle bir yeri gösterdi benim gibi 3-5 kişi bekliyordu arkalarına takıldım.
Aradan 25-30 dakika geçti hala bekliyordum demek askerlikte zaman hiç geçmiyormuş önümdekilerle konuşayım dedim tam önümde hafifi uzun saçlı eleman gazeteciymiş ülke sorunlarından bahsetmeye başladı çok vatansever birine benziyor‚ bu kadar ilgili olduğuna göre tamam dedim çok memnun oldum tanıştığıma telefonlarımızı verdik birbirimize‚ askerden sonrada görüşelim istedim. Nede olsa askerde en yakın arkadaşımdı sıra ilerlemeye başlamıştı‚ tam bana geliyordu ki iri yapı sert görünümlü biri bunlar ne yapıyor burada diye çıkıştı müracaatı bekliyorlar komutanım cevabı geldi bankodaki askerden burada gürültü yapmasınlar çıksınlar dışarıda beklesinler diye çıkıştı işte dedim komutan bize taktı ah ah sivilde karşıma çıkarsın elbet ben bunun intikamını almazmıyım diye içimden söylendim.
Saat 12ye geliyordu evraklarımı verdiler banka dekontunu getirmemi istediler binadan dışarıya çıktım yemek saatiymiş orada duran askerlere midpoint varmı diye sordum‚ acıkmıştım yine cevap vermediler‚ bu üst devreler yeni askerleri çok eziyorlar. Herneyse açlığa biraz daha dayanabilirdim zaten havada serindi bir an önce banka işini halletmeliydim şafak sıkıştırmaya başlamıştı. Bankada sıra beklerken‚ sevgilimi aradım onu çok özlediğimden buradaki zorlu koşullardan bahsettim esneyerek sonra konuşalım dedi‚ beni unutmayamı başlamıştı ne yine gözlerim doldu‚ ağlamamak için başımı yukarılara çeviriyordum ki buyrun işlem nedir diye veznedar sordu hesabımdan vatan borcu ödeyeceğim dedim işlemi yaptı‚ dekontu verdi vatan sağolsun dedim‚ cevap vermedi. Tekrar şubeye gittim artık ayaklarıma kara sular inmişti‚ 5 saattir askerliğin kralını yapıyordum oradan oraya koştur‚ aç kaldım zaten bir de hava soğuk bankodaki askere dekontu verdim 5 dakika bekle teskereni vereceğiz dedi şafak 5 dedim gülerek‚ o gülmedi. Komutanın odasına çağırdı beni komutan al bakalım teskeren dedi yarım ağızla vatan size minnettar diye söylendi. Yine gözlerim doldu‚ vatan sağolsun diyecektimki‚ çıkabilirsin dedi.
Bankonun önünden yavaş yavaş dışarı doğru yürümeye başladım artık zaman geçmiyordu‚ avludan geçip kapıdan dışarı çıkarken son bir kez dönüp arkama baktım ne anılarım vardı bu koca nizamiyede artık hürgeneraldim koşa koşa evime gitmek istiyordum arabama atladım ki telefonum çaldı‚ benim kanka derse gelip gelmeyeceğimi soruyordu nasıl unutmuştum bunu üniversitemin 8.senesindeydim dersler bitmek bilmiyordu her ne kadar zorlu bir askerlikten yeni çıkmış olsamda hayata devam etmeliydim direksiyonu yeditepeye doğru kırdım ve hayatın zorlu basamaklarını tırmanmak için kaldığım yerden devam etmeye yola koyuldum.
Sabah 07:30 da kalktım ( bu askerlik işi hiç güzel değil sabahın bu saatinde kalkılır mı)
babam geceden tembihlemişti traş ol diye (baktım sakallar tam kirli sakal kıvamında dokunmadım).
Annemi askere gidişimi görmek ister diye uyandırayım dedim hıı tamam oğlum güle güle kapıyı çekersin dedi gözlerim doldu.
Evden çıktım arabaya binecektim ki Apartman görevlisi Hikmet efendi ile karşılaştım sabah sabah hayırdır dedi Askere gidiyorum dedim.
Gözleri doldu‚ benim oğlumda hakkaride‚ 6 ayı kaldı‚ nereye düştün dedi.
Aksaraya gidiyorum dedim
Allah´a emanet ol dedi gözleri doldu‚ biran sarılmak istedim ama sonra vazgeçtim otoparktan çıkarken arabanın arkasından su döküyordu herhalde çamur kalmış tamponda‚ sağolasın Hikmet efendi.
Sabah trafiğinde askerlik şubesine gitmek epey zamanımı aldı yolda çok sıkıldım‚ bu saatte uyanık arkadaşım olmadığı için telefonlada konuşamadım her giden söylüyordu telefon yasak diye demek böyle oluyormuş.
Askerlik şubesine geldim kapıda elinde silah tutan askere müracaatı nereye yapacağımı sordum‚ cevap vermedi yanında ondan daha büyük olan üniformalı bir abi vardı bu sefer ona sordum‚ gel bakalım böyle dedi‚ sert birine denk geldim herhalde üzerimi aradılar sonra eliyle bir yeri gösterdi benim gibi 3-5 kişi bekliyordu arkalarına takıldım.
Aradan 25-30 dakika geçti hala bekliyordum demek askerlikte zaman hiç geçmiyormuş önümdekilerle konuşayım dedim tam önümde hafifi uzun saçlı eleman gazeteciymiş ülke sorunlarından bahsetmeye başladı çok vatansever birine benziyor‚ bu kadar ilgili olduğuna göre tamam dedim çok memnun oldum tanıştığıma telefonlarımızı verdik birbirimize‚ askerden sonrada görüşelim istedim. Nede olsa askerde en yakın arkadaşımdı sıra ilerlemeye başlamıştı‚ tam bana geliyordu ki iri yapı sert görünümlü biri bunlar ne yapıyor burada diye çıkıştı müracaatı bekliyorlar komutanım cevabı geldi bankodaki askerden burada gürültü yapmasınlar çıksınlar dışarıda beklesinler diye çıkıştı işte dedim komutan bize taktı ah ah sivilde karşıma çıkarsın elbet ben bunun intikamını almazmıyım diye içimden söylendim.
Saat 12ye geliyordu evraklarımı verdiler banka dekontunu getirmemi istediler binadan dışarıya çıktım yemek saatiymiş orada duran askerlere midpoint varmı diye sordum‚ acıkmıştım yine cevap vermediler‚ bu üst devreler yeni askerleri çok eziyorlar. Herneyse açlığa biraz daha dayanabilirdim zaten havada serindi bir an önce banka işini halletmeliydim şafak sıkıştırmaya başlamıştı. Bankada sıra beklerken‚ sevgilimi aradım onu çok özlediğimden buradaki zorlu koşullardan bahsettim esneyerek sonra konuşalım dedi‚ beni unutmayamı başlamıştı ne yine gözlerim doldu‚ ağlamamak için başımı yukarılara çeviriyordum ki buyrun işlem nedir diye veznedar sordu hesabımdan vatan borcu ödeyeceğim dedim işlemi yaptı‚ dekontu verdi vatan sağolsun dedim‚ cevap vermedi. Tekrar şubeye gittim artık ayaklarıma kara sular inmişti‚ 5 saattir askerliğin kralını yapıyordum oradan oraya koştur‚ aç kaldım zaten bir de hava soğuk bankodaki askere dekontu verdim 5 dakika bekle teskereni vereceğiz dedi şafak 5 dedim gülerek‚ o gülmedi. Komutanın odasına çağırdı beni komutan al bakalım teskeren dedi yarım ağızla vatan size minnettar diye söylendi. Yine gözlerim doldu‚ vatan sağolsun diyecektimki‚ çıkabilirsin dedi.
Bankonun önünden yavaş yavaş dışarı doğru yürümeye başladım artık zaman geçmiyordu‚ avludan geçip kapıdan dışarı çıkarken son bir kez dönüp arkama baktım ne anılarım vardı bu koca nizamiyede artık hürgeneraldim koşa koşa evime gitmek istiyordum arabama atladım ki telefonum çaldı‚ benim kanka derse gelip gelmeyeceğimi soruyordu nasıl unutmuştum bunu üniversitemin 8.senesindeydim dersler bitmek bilmiyordu her ne kadar zorlu bir askerlikten yeni çıkmış olsamda hayata devam etmeliydim direksiyonu yeditepeye doğru kırdım ve hayatın zorlu basamaklarını tırmanmak için kaldığım yerden devam etmeye yola koyuldum.
23 Kasım 2011 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)