6 Aralık 2011 Salı

Nargileyi bulan hintliler 'Sizi seviyoruz'

Nargile'nin Tarihi
İnsanoğlu ilk olarak milattan önce keşfetti tütünü... İbadet amacıyla yaktıkları tütün yapraklarının verdiği keyfi fark eden insanlar, o günden beri onu hayatlarında vazgeçilmez kıldı. Tütün, tarih boyunca çeşitli medeniyetler tarafından şekillendirildi. Pipo oldu, puro oldu, sigara oldu, ağızlarda çiğnendi. Ancak hiçbir şekil, tütün ile nargile kadar bütünleşmedi.

Hindistancevizi'nin dışındaki tütün benzeri tabakayı yakan ve cevizin içine soktukları kamışla keyif yapan Hintliler, asırlar sürecek olan nargile geleneğini de başlatmış oldular. Nargile, aradan geçen yüzyıllar sonunda bir kültür haline dönüştü. Dede torununa miras bırakacak kadar değer verdi nargilesine... Kimi zaman sultanların başucunda yerini aldı, kimi zaman ise hak ettiği ilgiden mahrum bırakıldı. Nargile ve nargile çevresinde oluşan göz kamaştırıcı kültür, bugün yine o ihtişamlı günlerine yeniden dönmenin hazırlığını yapıyor. Tütüne sihir katan kültür, gün geçtikçe daha fazla ilgi, sevgi görmeye devam ediyor.

Doğu kültürünün önemli bir parçası olan nargilenin ismi Farsça'da 'Hindistancevizi' anlamına gelen "nargil" kelimesinden geliyor. Araplarca "şişa", İranlilarca ise "kalyan" olarak adlandırılan nargilenin ilk örnekleri Hindistan'da ortaya çıktı. Hindistancevizinin içi boşaltıldıktan sonra kabuğuna bir kamış sokularak yapılan ilk nargile, hintkeneviri tüketimine yeni bir boyut katarken, hindistancevizi ise zamanla yerini kabağa bıraktı. Gün geçtikçe yaygınlaşmasının ardından da porselen ve bronz gövdeli nargileler ortaya çıktı ve bunları çini, gümüş ve cam gövdeli nargileler izledi.

Önce İranlilar, sonra Araplar arasında yaygınlaştı.

Araştırmacıların 'sohbet medeniyeti' diye tanımladığı Osmanlı ise tütünü tanıdığı 16. y.y dan bu yana nargileyi içine çekip, dumanını göğe savuruyor. Muhabbet erbablarının vazgeçilmez dostu nargile, bu misyonunu günümüzde de hiçbir şey yitirmeden sürdürüyor. Çünkü tiryakilere göre tek başına nargile içmenin hiçbir anlamı yok! Bu nedenle nargile kahveleri hâlâ en koyu sohbetlerin başlıca mekanı olma özelliğini koruyor.

http://www.nargile.cc/img/kurulum.jpg

Nargile'nin Kurulumu

Ser borusunu, yuvasındaki oringe temas edene kadar vidalayınız.

Şişenin içine soğuk su koyunuz. Suyun içerisine 8-10 parça da buz ilave edebilirsiniz. (Su seviyesi için bkz.4.madde)

Ser�i şişenizin ağız kısmındaki yuvasına, ser içerisindeki oringe temas edene kadar vidalayınız.

Ser borusunun su içerisinde kalan kısmı, 2 ila 3 cm civarında olmalıdır. Eğer su seviyeniz uygun değilse mutlaka ayarlayınız.

Marpucunuzu ser üzerindeki contalı özel yuvasına hava boşluğu olmaksızın takınız.

Ser ucuna parmağınızı kapatarak marpucunuzdan hava çekmeye çalışınız. Bu durumda hava gelmemesi gerekir. Eğer suda kabarcık oluşuyor, yani hava geliyor ise, ser ucu borusu veya ser'in şişeye vidalandığı bağlantı yerindeki oringleri kontrol ediniz. Gerekirse zorlamadan biraz daha sıkıştırınız.

Tütünü küçük parçalara ayırıp, kesinlikle bastırmadan lüle içerisine koyunuz. Lüleye konacak tütün, seviye itibarı ile lüle üst seviyesini geçmemelidir.

Tütün konulan lülenin üzerini, kenarlarına taşacak büyüklükte Alüminyum Folyo ile kapatınız.Alüminyum folyoyu, hava almayacak şekilde lülenin kenarına sıvazlayınız. (Alüminyum Folyonun kalın olanını tercih ediniz.)

Tütünü küçük parçalara ayırıp, kesinlikle bastırmadan lüle içerisine koyunuz. Lüleye konacak tütün, seviye itibarı ile lüle üst seviyesini geçmemelidir.

Alüminyum folyoyu maşa ucundaki tel veya başka sivri bir cisimle şekilde görüldüğü gibi deliniz.

Lüleyi, ser'in uç kısmına, lüle yuvasındaki contasıyla beraber, hava almayacak şekilde takınız.http://www.nargile.cc/img/kurulum2.gif

Nargile kömürünüzü yakınız. Kömürünüz tutuştuktan sonra ocağınızı kapatıp 3 veya 5 dakika ocağın üzerinde bekletiniz. Kömürünüzün dış yüzeyi beyaz hale gelince, şekilde görüldüğü gibi lülenin üzerine yerleştiriniz. Başlangıçta 3 parça kömür koyunuz. Kömürler küçülüp yeni kömür koymanız gerektiğinde 2 parça kömürle idare edebilirsiniz

http://www.nargile.cc/img/kurulum3.gif


İçim Tavsiyeleri

Nargilenizi nefes alır gibi çekmelisiniz.
Nargilenizi içim esnasında çok uzun ve sık aralıklar ile çekmemelisiniz.
Nargile şişesine soğuk su ve bir miktar buz koymalısınız.
İçim esnasında boğazda yanma, öksürme veya tıkanma olur ise kömürler üç beş dakika lüle üzerinden çekilmeli, lüle dolayısıyla tütünler kendi halinde soğutulmalıdır.Bu esnada şişe içerisindeki ağır duman marpuçdan hava üflemek suretiyle tahliye supabından boşaltılmalıdır. Bekleme zamanı sonrasında kömürler tekrar lüle üzerine konularak içime devam edilmelidir.
İçim süresince belirli aralıklarla tahliye supabından şişe içerisindeki dumanın boşaltılması (marpuçtan üflemek şekliyle) tavsiye edilir. Marpuçtan hava üflemenize rağmen tahliye supabından hava çıkmıyor ise, tahliye supabı sağdan sola döndürülerek çözülmeli yuva içerisindeki küçük bilye ve yuvası temizlenip kurutularak yeniden monte edilmelidir.
Nargilenizin ortalama içim süresi 1 ila 1,5 saattir. (Bu süre lüle haznesinin büyüklüğüne göre değişir.)


Kapuçino, Kahve ve Kavun aromalı tütünlerde kullanılan marpuç ile başka aromalı tütünleri içmemenizi tavsiye ederiz.
İçtiğiniz tütünün aroma cinsine göre şişe içerisine aynı aromanın meyve özü tozundan bir miktar koyabilirsiniz.
Tütünlerinizin orijinal ambalajının açılması durumunda hava almayacak, tütününüzü kurutmayacak kaplarda muhafaza etmelisiniz.
Lülenizdeki tütünün içerisine birkaç parça Nane aromalı tütün ilave ederek daha rahat ve hoş bir içim sağlayabilirsiniz.
Nargilenizi havadar açık yerlerde içmenizi, rüzgarlı ortamlarda kesinlikle içmemenizi tavsiye ederiz.
Nargilenizi sıkışık bir zaman diliminde içmemelisiniz.
Nargilenizi hoş sohbet edebileceğiniz arkadaş gurupları ile beraber içmenizi tavsiye ederiz.
Her içimden sonra şişe, ser ve lülenizi yıkamanızı tavsiye ederiz.
Nargilenizi tok karnına içmelisiniz.
Nargilenizi içerken beraberinde tuzlu kuruyemiş yemenizi tavsiye ederiz. (Tercihen tuzlu fıstık yenebilir.)
Marpucunuzu ayda bir kez yıkayabilirsiniz. Ancak içerisinde su kalmayacak şekilde tabîî ortamda asarak kurutmalısınız. ( Bu tavsiyemiz sadece TN Marka nargile sandığınızda bulunan marpuçlar için geçerlidir. )

Nargile & Sigara
Dünya Gazetesi, 14.08.1999)

Sigara içme alışkanlığının sağlığa zararlı etkileri her yönüyle incelenmiş olmasına karşılık, tütünle ilişkisi olan nargile içme alışkanlığının sağlık üzerine etkileri pek fazla araştırılmadı.

Bu konuda yapılan solunum işlevi yakınmalarıyla, değerlendirmeleriyle hastalarda nargile içme alışkanlığı sık rastlanmadığı gerçeğinden yola çıkarak solunum fonksiyon testleri üzerine etkisinin niteliği ve niceliği araştırıldı. Çalışma, kahvehane ziyaretlerinde karşılaşılan sigara ve nargile tiryakileri ile, nargile veya sigara içmemiş olan toplam 397 kişiyi kapsamakta.

Katılımcıların yaş, alışkanlık şekli, içimin süresi ( yıl olarak) ve miktar (günlük miktar olarak) kaydedilip içenlerin herbirinin solunum fonksiyon testi yapıldı. Nargile, sigara ve her ikisini içenlerin hiç birini içmeyenler ile karşılaştırıldığında, akciğer işlev testleri istatistiksel olarak anlamlı fark gösterdiler.

Özellikle sigara tiryakiliğinde günde kaç paket içildiği ile solunum fonksiyonlarının azalması arasında ilişki saptandı. Benzer sonuçlar nargile için de geçerliydi; ancak nargilenin zararı, etkisi sigaradan daha az bulundu. Araştırmacılar bu sonuçların olasılıkla nargile içme tekniğinden, özellikle dumanın sudan geçirilerek solunmasından kaynaklandığı düşüncesindedir...

Tütün Çeşitleri
Mango
Limon
Portakal
Nane
Vişne
Şeftali
Muz
Çilek
Kavun
Cappucino
Kırmızı elma
Yeşil elma
Karamel
Yasemin
Vanilya
Karışık
Üzüm
Kahve
Hindistan Cevizi
Gül
Bahreyin elması
Sütlü Cappucino

27 Kasım 2011 Pazar

Dünyanında adaleti yok !

    Hemen hemen hergün günlük hayatımızında garipliklerle, sıkıntılarla bazı bazı'da mutluluklarla karlışalıp dururuz. Her ne kadar mutlu olduğumuz anlar kısa sürsede değerini bilmek gerek. Bakmayın bu yazdıklarıma bende halime şükretmem gerekirken çoğu zaman isyan eden saçma tiplerdenim. Televizyonlarda afrika'yı göstermeseler aslında hiç farkına varamayacağımız bazı durumlar var. İşin acı tarafı bu durumları görmek için afrikaya bakmamıza gerek yok kendi ülkemizde neler yaşanıyor farkında değiliz. Biz hani şükretmesini bilmeyen 'olağanüstü nesil' çoğu şeyin farkında değiliz, dünya hiç adil değil.

24 Kasım 2011 Perşembe

Kurtlar vadisi ile büyüyen bir nesiliz biz

Son model askerlik anıları (Alıntıdır)

Askerlik anıları V. 2011

Sabah 07:30 da kalktım ( bu askerlik işi hiç güzel değil sabahın bu saatinde kalkılır mı)
babam geceden tembihlemişti traş ol diye (baktım sakallar tam kirli sakal kıvamında dokunmadım).
Annemi askere gidişimi görmek ister diye uyandırayım dedim hıı tamam oğlum güle güle kapıyı çekersin dedi gözlerim doldu.

Evden çıktım arabaya binecektim ki Apartman görevlisi Hikmet efendi ile karşılaştım sabah sabah hayırdır dedi Askere gidiyorum dedim.
Gözleri doldu‚ benim oğlumda hakkaride‚ 6 ayı kaldı‚ nereye düştün dedi.
Aksaraya gidiyorum dedim
Allah´a emanet ol dedi gözleri doldu‚ biran sarılmak istedim ama sonra vazgeçtim otoparktan çıkarken arabanın arkasından su döküyordu herhalde çamur kalmış tamponda‚ sağolasın Hikmet efendi.
Sabah trafiğinde askerlik şubesine gitmek epey zamanımı aldı yolda çok sıkıldım‚ bu saatte uyanık arkadaşım olmadığı için telefonlada konuşamadım her giden söylüyordu telefon yasak diye demek böyle oluyormuş.
Askerlik şubesine geldim kapıda elinde silah tutan askere müracaatı nereye yapacağımı sordum‚ cevap vermedi yanında ondan daha büyük olan üniformalı bir abi vardı bu sefer ona sordum‚ gel bakalım böyle dedi‚ sert birine denk geldim herhalde üzerimi aradılar sonra eliyle bir yeri gösterdi benim gibi 3-5 kişi bekliyordu arkalarına takıldım.

Aradan 25-30 dakika geçti hala bekliyordum demek askerlikte zaman hiç geçmiyormuş önümdekilerle konuşayım dedim tam önümde hafifi uzun saçlı eleman gazeteciymiş ülke sorunlarından bahsetmeye başladı çok vatansever birine benziyor‚ bu kadar ilgili olduğuna göre tamam dedim çok memnun oldum tanıştığıma telefonlarımızı verdik birbirimize‚ askerden sonrada görüşelim istedim. Nede olsa askerde en yakın arkadaşımdı sıra ilerlemeye başlamıştı‚ tam bana geliyordu ki iri yapı sert görünümlü biri bunlar ne yapıyor burada diye çıkıştı müracaatı bekliyorlar komutanım cevabı geldi bankodaki askerden burada gürültü yapmasınlar çıksınlar dışarıda beklesinler diye çıkıştı işte dedim komutan bize taktı ah ah sivilde karşıma çıkarsın elbet ben bunun intikamını almazmıyım diye içimden söylendim.

Saat 12ye geliyordu evraklarımı verdiler banka dekontunu getirmemi istediler binadan dışarıya çıktım yemek saatiymiş orada duran askerlere midpoint varmı diye sordum‚ acıkmıştım yine cevap vermediler‚ bu üst devreler yeni askerleri çok eziyorlar. Herneyse açlığa biraz daha dayanabilirdim zaten havada serindi bir an önce banka işini halletmeliydim şafak sıkıştırmaya başlamıştı. Bankada sıra beklerken‚ sevgilimi aradım onu çok özlediğimden buradaki zorlu koşullardan bahsettim esneyerek sonra konuşalım dedi‚ beni unutmayamı başlamıştı ne yine gözlerim doldu‚ ağlamamak için başımı yukarılara çeviriyordum ki buyrun işlem nedir diye veznedar sordu hesabımdan vatan borcu ödeyeceğim dedim işlemi yaptı‚ dekontu verdi vatan sağolsun dedim‚ cevap vermedi. Tekrar şubeye gittim artık ayaklarıma kara sular inmişti‚ 5 saattir askerliğin kralını yapıyordum oradan oraya koştur‚ aç kaldım zaten bir de hava soğuk bankodaki askere dekontu verdim 5 dakika bekle teskereni vereceğiz dedi şafak 5 dedim gülerek‚ o gülmedi. Komutanın odasına çağırdı beni komutan al bakalım teskeren dedi yarım ağızla vatan size minnettar diye söylendi. Yine gözlerim doldu‚ vatan sağolsun diyecektimki‚ çıkabilirsin dedi.
Bankonun önünden yavaş yavaş dışarı doğru yürümeye başladım artık zaman geçmiyordu‚ avludan geçip kapıdan dışarı çıkarken son bir kez dönüp arkama baktım ne anılarım vardı bu koca nizamiyede artık hürgeneraldim koşa koşa evime gitmek istiyordum arabama atladım ki telefonum çaldı‚ benim kanka derse gelip gelmeyeceğimi soruyordu nasıl unutmuştum bunu üniversitemin 8.senesindeydim dersler bitmek bilmiyordu her ne kadar zorlu bir askerlikten yeni çıkmış olsamda hayata devam etmeliydim direksiyonu yeditepeye doğru kırdım ve hayatın zorlu basamaklarını tırmanmak için kaldığım yerden devam etmeye yola koyuldum.